O Tablo: “Bilmeden Yolumu Şekillendiren Adama”
Gözümün önünde çarpıcı bir tablo vardı. Genç bir çocuğun yüzü, masumiyet ve gücün mükemmel bir karışımıydı. Bana bakan gözler tanıdıktı, ürkütücü bir şekilde. Onun gözleriydi. Kalbim hızla çarparak bir adım daha yaklaştım ve altındaki plakayı fark ettim: “Bilmeden yolumu şekillendiren adama.”
Yüzleşme: Oğlum Karşımdaydı
Nefesim kesildi. Aklım, on yıl önce onu gönderdiğim o kader gününe gitti. Terk ettiğim çocuk bir sanatçı, bir yaratıcı olmuştu. Düşüncelere dalmış bir şekilde orada dururken, bir ses beni bugüne geri getirdi. “Uzun zaman oldu,” dedi genç bir adam. Dönüp yanımda durduğunu gördüm. Daha uzun boylu, daha yaşlıydı ama o gözleri aynıydı; derinlik ve anlatılmamış hikayelerle doluydu.
Konuşma: Pişmanlık ve Anlayış
Sözcükler tükendi. Özür dilemek, açıklama yapmak istiyordum ama nereden başlayacaktım? Önce o konuştu: “Neye dönüştüğümü görmeni istedim. İnattan değil, her şeye rağmen başardığımı göstermek için.” Sonunda, pişmanlık ve vicdan azabıyla dolu kelimelerle “Özür dilerim,” diyebildim.
Oğlumun İtirafı: “Reddedilmek Beni Güçlendirdi”
O ise şu sözlerle karşılık verdi: “Eskiden neden yaptığını merak ederdim. Ama zamanla, beni reddetmenin ihtiyacım olan katalizör olduğunu fark ettim. Beni kendi yolumu bulmaya, bugün olduğum kişi olmaya itti.”